OKUMA METNİ / Rasmussen, S.E. "Mimaride Günışığı" Yaşanan Mimari. Remzi Kitabevi 2009, s.188-216

Bir mimarın bir yapıda kontrol altına alamadığı şeylerden biri hatta belki de tek faktör gün ışığıdır. Çünkü gün ışığı çok değişkendir saat haca durumu... bağlıdır. Bu bağlılık rengi, yoğunluğu etkiler bu yüzdendir ki ışık mimarın sanatsal bağlamda kullanacağı bir malzeme haline gelir.
 Işık nesneleri nesneler var olan detayları nesnelerin renklerini şekillendirip ayırt etmemiz de bir araç işlevi görür, dolayısıyla doğru bir şekilde kullanıldığı takdirde harikalar ortaya çıkabilir. Kent aksi takdirde yanlış şekilde kullanılması sonucu bir mimari yapıya ne kadar kusursuz olursa olsun mahvedebilir. Işık alma biçimi olarak mekanlar 3 ana başlık altında incelenir:Işık her yanından ışık aldı 6 aydınlık açık mekan yapılarına sıcak ülkelerde sıkça rastlanır bu mekanların tipik özelliği güneşten korunmak için sütunların üstüne yerleştirilmiş bir çatının olması ve yanlarının açık olmasıdır.
 Aydınlatmada kullanılan diğer bir teknikle yansımalı aydınlatma örneğin pencerelerin duvara yakın olması sonucu gelen ışığın duvardan yansıyıp aydınlatma verimini arttırması.
Bir diğer aydınlatma şeklide mekan olarak yanları kapalı ve üstü açık mekandır. Bunun en güzel örneği Romadaki Pantheon dur. Bu mekan yuvarlak bir yapıdadır. Bu aydınlatma şekli dikdörtgensel bir yapıda uygulandığında fazla aydınlık ve kişiliksiz bir mekan oluşur. Örneğin Kopenhag daki Katedral. Aydınlatma şekillerinin bir diğeri yalnız yandan aydınlatma yöntemidir. Bunların en iyi ve belki de tek örneği eski Hollanda evleridir. Modern mimarların sıklıkla karşılaştığı problemler eden biri de geniş mekanların farklı kısımlarının eşit ve iyi bir şekilde aydınlatılmasıdır.
Belirgin biri yoğunlukta ışık yani tek ya da birkaç kaynaktan çıkaray aynı yönde düşen ışık biçimi ve dokuyu en iyi şekilde gösterir. Işık tek başına çevresi kapalı bir hacim etkisi yaratabilir. Örneğin karanlık bir gecede yakılan kamp ateşi çevresi karanlığın duvarları ile çevrili ışık'tan bir mağara oluşturur. Ateşin aydınlığı içinde kalanlar aynı oda da bir arada bulunmanın verdiği güven duygusunu yaşarlar.
Sonuç olarak kapalılık yerine açıklık etkisi yaratılmak isteniyorsa yoğun ışık kullanılmamalıdır. Aydınlatma şekilleri aydınlatacak mekanın işlevine de bağlıdır. Örneğin bazı mekanların gün ışığını tamamen doldurması gerekirken bazılarının loş olması gerekebilir. Örneğin gibi ruhani bir ortam oluşturmak için.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Walter Gropius - Faguswerk (Ayakkabi Fabrikasi Binasi) & Bauhaus Okulu Binasi

OKUMA METNİ / "Avrupa'da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarileri"Kaynak

Açık pavyon tipolojisine örnek : Barselona Pavillion